İmam-ı Rabbani Hazretlerinden İnciler - 102

[b][color=blue]İmam-ı Rabbani Hazretlerinden İnciler - 102


Hak teâlâ, Muhammed Mustafânın "alâ sâhibihesselâtü vesselâm" nûrlu caddesinde yürümek nasip eylesin! Fârisî mısra' tercümesi:

İş budur. Bundan başkası hiçtir.

Hadis-i şerifte, müslümanların yetmişüç fırkaya ayrılacakları bildirildi. Bu yetmişüç fırkadan herbiri, islâmiyete uyduğunu iddiâ etmektedir. Cehennemden kurtulacağı bildirilen bu fırkanın kendi fırkası olduğunu söylemektedir. Mü'minûn sûresi, ellidördüncü [54] ve Rûm sûresi otuzikinci âyetinde meâlen, (Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinmektedir) buyuruldu. Hâlbuki, bu çeşidli fırkalar arasında kurtulucu olan birinin alâmetini, işaretini, Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" şöyle bildirmektedir: (Bu fırkada olanlar, benim ve Eshâbımın gittiği yolda bulunanlardır). İslâmiyetin sahibi kendini söyledikten sonra, Eshâb-ı kirâmı da "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în", söylemesine lüzûm olmadığı hâlde, bunları da söylemesi, (Benim yolum, Eshâbımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshâbımın gittiği yoldur) demektir. Nitekim Nisâ sûresi, yetmişdokuzuncu âyetinde meâlen, (Resûlüme itaat eden, elbette Allahü teâlâya itaat etmiştir) buyuruldu. Resûle itaat, Hak teâlâya itaat demektir. Ona uymamak, Allahü teâlâya isyândır. Allahü teâlâya itaatin, Resûlüne itaatten başka olduğunu sananlar için nâzil olan, Nisâ sûresinin, (Allahü teâlânın yolu ile, Resûlünün yolunu birbirinden ayırmak istiyorlar. Senin söylediklerinin bazısına inanırız, bazısına inanmayız diyorlar. İkisi arasında ayrı bir yol açmak istiyorlar. Bunlar, elbette kâfirdir) meâlindeki yüzkırkdokuzuncu âyeti, bunların kâfir olduklarını bildiriyor. Eshâb-ı kirâmın "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în" yolunda gitmeyip de, Peygambere "aleyhisselâtü vesselâm" uyduğunu söyliyen, yanılıyor. Ona "sallallahü aleyhi ve sellem" uymuş değil, isyân etmiş oluyor. Böyle yol tutan, kıyâmette kurtulamıyacaktır. Mücâdele sûresinin, (Doğru birşey yaptıklarını sanıyorlar. Biliniz ki, onlar yalancıdır, kâfirdir) meâlindeki onsekizinci âyeti bu gibilerin hâlini gösteriyor.

Eshâb-ı kirâmın "aleyhimürrıdvân" yolunda giden, hiç şüphe yok ki, Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Allahü teâlâ, bu fırkanın yorulmadan, yılmadan çalışan büyüklerine, bol bol mükâfat versin! Cehennemden kurtulan fırka, yalnız bunlardır. Çünkü, Peygamberimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" Eshâbına "aleyhimürrıdvân" dil uzatan, bunlara uymaktan, elbette mahrumdur.

Müjdeci Mektublar - 80

Ayakların zinâsı, dinin yasak ettiği yere gitmek;
gözlerin zinâsı, dinin yasakladığı haramlara bakmaktır.
İmâm-ı Rabbânî “Rahmetullahi aleyh”

[url]www.huzurpinari.com[/url][/color][/b]

Konular