Anadolu Üniversitesi'nde kavga

Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde (AÜ) karşıt görüşten iki grup arasında bildiri dağıtma meselesi yüzünden çıkan kavgada 4 öğrenci yaralandı. Olayla ilgili 40 öğrenci gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, AÜ Yunus Emre Yerleşkesi'ndeki Eğitim Fakültesi önünde '18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümü' etkinliğine davet bildirisini dağıtan gruba, karşıt görüşlü öğrenci grubu tepki gösterdi. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine 4 öğrenci çeşitli yerlerinden yaralandı.

Olay yerine gelen üniversite özel güvenlik görevlileri iki grup arasında kordon oluşturdu.

Bildiri dağıtmak isteyen öğrenciler fakülte binasına alındı.

Karşıt grup öğrencileri de binaya girmek isteyince, özel güvenlik görevlileri izin vermedi.

Buna tepki gösteren gruptakiler, Rektörlük binasına yürümek istedi. Çevrede güvenlik tedbiri alan polis yürüyüşe izin vermeyerek sloganlar atan öğrencileri dağılmaları konusunda uyardı.

Fakat uyarılara rağmen yürüyüşe geçen gruba polis copla müdahale ederek 40 öğrenciyi gözaltına aldı.

Çevik Kuvvet aracına bindirilen öğrenciler, sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü.

(CİHAN)

aciz.net
2.011
01 Oca 1970

9 yorum

Ynt: Anadolu Üniversitesi'nde kavga

Gıybet etmek yalan söylemek değil, bilakis doğru söylemektir.
Gıybet gibi algılanan dedikodu ise gıybet değil iftiradır ve yalan söylemek gıybet değil dedikodudur
Gıybet Kur’an-ı Kerimde; ölü kardeşin etini yemek olarak tanımlanmış ve bundan nasıl tiksiniyorsak, gıybetten de tiksinmemiz gerektiği belirtilmiştir.Bu durumda gıybet, hem gıyabında konuşulan kişiye hem de konuşan kişiye zulümdür.Arkasından konuşulan kişi başkalarına karşı mahcup olur ve itibar kaybeder.Gıybet eden kimse o kimseye böylece zulmetmiş olur.Ayrıca “ölü kardeşinin etini yemiş” olduğu için kendine de zulmetmiş olur.

İftira ise, gıybetten çok daha kötüdür.Çünkü iftira kişinin arkasından konuşmak olduğu gibi, bu işe bir de yalan karıştırmaktır.Hem gıybet hem yalan bir arada olunca zulüm de artmış olur.Ve bu zulüm hem iftira edilene hem de kişinin kendisinedir.

Bu durumda gıybete veya iftiraya maruz kalan insanlar, bu dünyada zulme uğruyorlar ama ahirette bu zulmün karşılığında mükafatlarını mutlaka alacaklardır.Fakat gıybet ve dedikodu yapanlar ise hem bu dünyada zulümlerinin cezasını çekerler hem de ahirette cezaya çarptırılırlar.

Bir mü’min ne kardeşine ne de kendine bilerek zulmetmez.O yüzden dilimize hakim olmalı ve olur olmadık yerde konuşmamalıyız.Çok konuşmak gıybete, dedikoduya ve yalan söylemeye yol açar.Gerekli olmadıkça konuşmayan kimse ise kendine ve kardeşine zulmetmekten muhafaza olunmuş olur.

Selametle ...

22.03.2009 - hhmercan

Ynt: Anadolu Üniversitesi'nde kavga

okulun bize bişey katmadığını şöyle açıklayayım;
bu yaşa geldim hala dedikoduyla gıybetin arasındaki farkı bilmiyordum....deniz baykaldan bile daha cahil kalmışım haberim yok :D

bu arada gıybet ile dedikodu arasındaki farkı yeniden yazarmısınız... :-[
bi tanıdığa sordum fark yok dedi arasında...

20.03.2009 - beyaz.nur

Ynt: Anadolu Üniversitesi'nde kavga

okumadan diploma verseler okumazdım da olmuyo işte :)

20.03.2009 - beyaz.nur

Ynt: Anadolu Üniversitesi'nde kavga

:)

okumayın kardeşim ozaman ;D

20.03.2009 - hhmercan

Ynt: Anadolu Üniversitesi'nde kavga

hepimiz aynı şeyi yapıyoruz aslında...
okula uyumaya gidiyoruz..hocalrın bişi öğrettiği mi var..geliyolar derse ya kitabı aynen okuyorlar yada serbest bırakıyorlar...okulda bişi öğretilmeyince öğrencilerin akılları hep farklı yönlere kayıyor...
bence okulun öğrenciye hiçbir şekilde katkısı yok...8 saatimizi boşa harcadığımız bi yerden başka bişi değil...

20.03.2009 - beyaz.nur